- Üyelik
- 2 Eylül 2019
- Mesajlar
- 1,015
- Cinsiyet
- Erkek ♂️
- İlişki Durumu
- İlişkim Var
- Burcu
- Kova ♒
- Ruh Hali
Karşılıksız (Platonik) Aşk Hakkında Her Şey
Karşılıksız aşk, özellikle Asya toplumlarına özgü olan çok garip ve bir o kadar da tehlikeli bir duygu durumudur. Kadın ya da erkekten biri karşı cinsten “sevgili”sine çok yoğun duygularla bağlı iken “sevgili” olarak gördüğü kişi kendisi hakkında aynı duyguları beslememektedir. Buna rağmen aşık, aşkında ısrarcı olmakta ve bütün benliği ile sevmeye devam etmektedir.
Kimi sosyal iletişim uzmanları karşılıksız aşkı “tedavi gerektiren bir hastalık” olarak görürken kimi uzmanlar ise bu duyguyu “kişinin kendisine itiraf edemediği duyguların başka bir kılıkla dışa vurumu” olarak nitelemektedir.
Karşılıksız aşkın ne olduğuna dair bu bilimsel bakış açılarına ek olarak biz karşılıksız aşkların hemen hepsine bulunun 7 ortak noktaya değineceğiz. Bu 7 madde ile “Karşılıksız aşk nedir?”sorusuna yanıtlar arayacağız.
İşte Karşılıksız Aşkın Kendisine Özgü Özellikleri:
1. Bütün Karşılıksız Aşklar Genellikle “ İlk Bakışta Aşk ” Tır
Karşılıksız aşklar, birbirini iyi tanıyan ve sosyal ortamda birlikte olan insanlar arasında olmaz. Çünkü bütün benliği ile sevip “onda yok olmak” için kişinin hayali bir karakter yaratması gerekmektedir. Bu da ancak bir bakışta aşık olunan, yabancı bir insan olabilir.
Karşılıksız aşkla seven kişi bu “ilk görüş anı”nı zihninde çok idealize eder, “bu an”a manevi-duygusal bir hava verir. Yıllar sonra dahi o anı, gün gibi hatırlamaya devam eder.
Karşılıksız aşkla seven kişiye “ Onu ilk defa nerede gördün?” diye sorarsanız size dakikalarca süren izahlarda bulunur.
Ani gelişen ve sadece bir ana dayanan bu aşkın başlangıcı gibi bitişi de çok ani olmaktadır. Karşılıksız aşka birkaç saniyede kapılan aşıklar bazen söylenen bir söz üzerine ya da çok küçük bir hareket üzerine o koca aşklarına bir çırpıda son verebilirler.
2. Karşılıksız Aşk İle Cinsellik Düşüncesi Asla Bir Arada Bulunmaz
Cinsel duygu ile karşı cinsi arzulamak ve bu arada aşkın diğer güzelliklerini de birlikte yaşamak sağlıklı bir aşk hayatının gerekliliklerinden dir. Eğer günlük yaşamın güzellikleri ile Cinsel hayatının zevkleri aynı anda bir ilişkide yoksa bu tarz bir ilişki “eksik bir iletişim tarzı” olarak adlandırılmaktadır.
Karşılıksız aşkta ise kişi karşı cinsteki kişiye bu gözle bakmamaktadır. Yani yaşanacak güzel günler kurgusu yaşanmakta fakat cinsellik geri plana atılmaktadır. Birçok aşık eğer sevgilisini “yataktayken…” biçiminde fantezi dünyasında hayal ederse aşkının “kirleneceğini” düşünmektedir.
3. Karşılıksız Aşkla Sevenlerin Mutlaka Düşman Kabul Ettikleri Bir “ Öteki Şahıs ” Vardır
Birisini çok sevip ötekinden çok nefret etmek, biçiminde gelişen garip bir mantık karşılıksız aşkların hepsinde görülmektedir. Bütün varlığı ve bütün benliği ile sevdiği “o” dışında bir de kötü, düşman kabul edilen bir “o” vardır. Bu iki zıt karaktere duyulan iki zıt duygu adeta birbirini beslemektedir.
Çoğu durumda aşık olunan kişinin annesi ya da babası kavuşma önünde engel olarak görülür ve ona düşman olunur. Bazı durumlarda ise kişi kendi ailesine döner ve onları bu aşkın gerçekleşmemesinin sebebi sayar.
Bazen nefret edilen kişi “sevgili tarafından kendisine yüz verilen şahıs” olmaktadır. Bu durumda adı geçen şahıs asla sevgilinin sevgisini hak etmemektedir. Sevgili sadece “kandırılmıştır” ve er ya da geç “gerçeği görecek”tir.
4. Karşılıksız Aşka Tutulmuş Kişi Gerçek Yaşamı Hakkında Abartılı Hayaller Kurar
“Başka bir şehirde bambaşka bir yaşam kuracağız.” “Onu kraliçeler gibi yaşatacağım” “Seninle dünyayı gezmek istiyorum.” gibi cümleler kuran aşık asla kendisine şu soruyu sormaz: “ Bütün bunları hangi parayla yapacaksın?”
Hayatı ve imkanları hakkında gerçeklikten tamamen uzaklaşan aşık, kurduğu hayallerin mantıksızlığı üzerinde durmaz. Çünkü ona göre “hayal edilen şey gerçekleşecektir yeter ki sevgili ikna olsun, gerisi kolaydır.”
Boş vermişlik duygusu da karşılıksız aşka sahip insanların davranış kalıplarından biridir. Çalışmayı ve üretmeyi bırakırlar. Gelecekle ilgili planlı programlı tasarıları yoktur. Gerçeklik algıları bir süre sonra tamamen bozulduğu için en çok kendi ailelerini ve arkadaşlarını üzerler. Çünkü ödev ve sorumluluk anlayışları tamamen ortadan kalkmıştır.
5. Dinliyor Gibi Görünseler Dahi Aslında Dinlemezler
Karşılıksız aşkla seven kişiler hiçbir telkin ve yönlendirmeye açık değillerdir. Büyüklerin öğütlerini ciddiye almazlar. “Kimse beni anlamıyor.” “Ne biliyorlar ki?” “Benim gözümle bakabilselerdi…” “Kıskanıyorlar.” gibi yargılarla kendilerine destek olmak isteyenleri ellerinin tersi ile iterler.
Bazı aşıklar kendilerine yapılan telkinler karşısında çok sert tepkiler vererek en yakınlarını dahi karşılarına alabilmektedir. Hatta bir süre sonra ailesi ile aralarındaki anlaşmazlık karşılıksız aşkın boyutunu çok aşan sınırlara kadar ulaşabilmektedir.
6. Müzik Dinlemek Karşılıksız Aşkla Sevenlerin “ Töre ” Kadar Ciddiye Aldıkları Bir Durumdur
Töreler, nasıl ki kişiyi belli davranış kalıpları biçiminde davranmaya zorluyorsa ve kuşatıcı bir yapısı varsa karşılıksız aşkta da müzik öylesine kuşatıcı ve zorlayıcıdır.
Karşılıksız aşkla seven kişi her tür müziği dinleyemez. Her sanatçı onun derdine tercüman olamaz. Standartlar bellidir: “Dinlenecek müzik yüreğe dokunacak, kişiyi sarsacak, yalnızlığını ve özlemini artıracaktır.”
Karşılıksız aşkta müzik böylesine etkili bir araç olmasına rağmen müzik aleti çalan veya müzik ile geçinen kişilerde karşılıksız aşk tarzında ilişkilerin yaşanmaması da oldukça ilginç bir durumdur.
7. Karşılıksız Aşkla Seven Kişi Yeni Arkadaşlıklara Kapalıdır. Sosyal İletişimi Zayıftır
Gittikçe içe kapanma, eski arkadaşları aramaz olma karşılıksız aşkla seven insanların ortak özelliklerinden biridir. Hatta kendi aile bireyleri ile de eski samimi ilişkileri kalmamaktadır.
Kişi bir müddet sonra kendisi gibi karşılıksız aşkla seven bir “arkadaş” bulur. Bu kişi ile arkadaşlık “dertleşmek” üzerine kurulur ve zamanın büyük bir bölümü onunla geçirilir.
Karşılıksız aşkla seven kişiler, spor yapmaktan kaçınırlar, dernek ve kulüp gibi sosyal mekanlara gitmezler, politika ile ilgilenmezler ve eğitim konusunda kendilerini geliştirmek için herhangi bir çaba içine girmezler.
Bu derecede sosyal yaşamdan kopuk ve üretimden uzak olmalarına rağmen karşılıksız aşkla sevenler başka şahısları asla beğenmezler ve daima anlamsız bir kibir içindedirler.
Karşılıksız Aşk Hakkında Her Şey derken her şeyi yazmış olsak ta onların duygu ve düşüncelerini anlayabilmemiz ve onların düşündükleri gibi asla düşünemeyeceğimiz den dolayı hep yanında olmak ve söylediklerini onaylamak gerekir gerçeği görmesi ve anlaması için ona zaman tanımalısınız ve çok sıkmamak şartıyla sürekli yanında bulunmanızda fayda vardır...
Karşılıksız aşk, özellikle Asya toplumlarına özgü olan çok garip ve bir o kadar da tehlikeli bir duygu durumudur. Kadın ya da erkekten biri karşı cinsten “sevgili”sine çok yoğun duygularla bağlı iken “sevgili” olarak gördüğü kişi kendisi hakkında aynı duyguları beslememektedir. Buna rağmen aşık, aşkında ısrarcı olmakta ve bütün benliği ile sevmeye devam etmektedir.
Kimi sosyal iletişim uzmanları karşılıksız aşkı “tedavi gerektiren bir hastalık” olarak görürken kimi uzmanlar ise bu duyguyu “kişinin kendisine itiraf edemediği duyguların başka bir kılıkla dışa vurumu” olarak nitelemektedir.
Karşılıksız aşkın ne olduğuna dair bu bilimsel bakış açılarına ek olarak biz karşılıksız aşkların hemen hepsine bulunun 7 ortak noktaya değineceğiz. Bu 7 madde ile “Karşılıksız aşk nedir?”sorusuna yanıtlar arayacağız.
İşte Karşılıksız Aşkın Kendisine Özgü Özellikleri:
1. Bütün Karşılıksız Aşklar Genellikle “ İlk Bakışta Aşk ” Tır
Karşılıksız aşklar, birbirini iyi tanıyan ve sosyal ortamda birlikte olan insanlar arasında olmaz. Çünkü bütün benliği ile sevip “onda yok olmak” için kişinin hayali bir karakter yaratması gerekmektedir. Bu da ancak bir bakışta aşık olunan, yabancı bir insan olabilir.
Karşılıksız aşkla seven kişi bu “ilk görüş anı”nı zihninde çok idealize eder, “bu an”a manevi-duygusal bir hava verir. Yıllar sonra dahi o anı, gün gibi hatırlamaya devam eder.
Karşılıksız aşkla seven kişiye “ Onu ilk defa nerede gördün?” diye sorarsanız size dakikalarca süren izahlarda bulunur.
Ani gelişen ve sadece bir ana dayanan bu aşkın başlangıcı gibi bitişi de çok ani olmaktadır. Karşılıksız aşka birkaç saniyede kapılan aşıklar bazen söylenen bir söz üzerine ya da çok küçük bir hareket üzerine o koca aşklarına bir çırpıda son verebilirler.
2. Karşılıksız Aşk İle Cinsellik Düşüncesi Asla Bir Arada Bulunmaz
Cinsel duygu ile karşı cinsi arzulamak ve bu arada aşkın diğer güzelliklerini de birlikte yaşamak sağlıklı bir aşk hayatının gerekliliklerinden dir. Eğer günlük yaşamın güzellikleri ile Cinsel hayatının zevkleri aynı anda bir ilişkide yoksa bu tarz bir ilişki “eksik bir iletişim tarzı” olarak adlandırılmaktadır.
Karşılıksız aşkta ise kişi karşı cinsteki kişiye bu gözle bakmamaktadır. Yani yaşanacak güzel günler kurgusu yaşanmakta fakat cinsellik geri plana atılmaktadır. Birçok aşık eğer sevgilisini “yataktayken…” biçiminde fantezi dünyasında hayal ederse aşkının “kirleneceğini” düşünmektedir.
3. Karşılıksız Aşkla Sevenlerin Mutlaka Düşman Kabul Ettikleri Bir “ Öteki Şahıs ” Vardır
Birisini çok sevip ötekinden çok nefret etmek, biçiminde gelişen garip bir mantık karşılıksız aşkların hepsinde görülmektedir. Bütün varlığı ve bütün benliği ile sevdiği “o” dışında bir de kötü, düşman kabul edilen bir “o” vardır. Bu iki zıt karaktere duyulan iki zıt duygu adeta birbirini beslemektedir.
Çoğu durumda aşık olunan kişinin annesi ya da babası kavuşma önünde engel olarak görülür ve ona düşman olunur. Bazı durumlarda ise kişi kendi ailesine döner ve onları bu aşkın gerçekleşmemesinin sebebi sayar.
Bazen nefret edilen kişi “sevgili tarafından kendisine yüz verilen şahıs” olmaktadır. Bu durumda adı geçen şahıs asla sevgilinin sevgisini hak etmemektedir. Sevgili sadece “kandırılmıştır” ve er ya da geç “gerçeği görecek”tir.
4. Karşılıksız Aşka Tutulmuş Kişi Gerçek Yaşamı Hakkında Abartılı Hayaller Kurar
“Başka bir şehirde bambaşka bir yaşam kuracağız.” “Onu kraliçeler gibi yaşatacağım” “Seninle dünyayı gezmek istiyorum.” gibi cümleler kuran aşık asla kendisine şu soruyu sormaz: “ Bütün bunları hangi parayla yapacaksın?”
Hayatı ve imkanları hakkında gerçeklikten tamamen uzaklaşan aşık, kurduğu hayallerin mantıksızlığı üzerinde durmaz. Çünkü ona göre “hayal edilen şey gerçekleşecektir yeter ki sevgili ikna olsun, gerisi kolaydır.”
Boş vermişlik duygusu da karşılıksız aşka sahip insanların davranış kalıplarından biridir. Çalışmayı ve üretmeyi bırakırlar. Gelecekle ilgili planlı programlı tasarıları yoktur. Gerçeklik algıları bir süre sonra tamamen bozulduğu için en çok kendi ailelerini ve arkadaşlarını üzerler. Çünkü ödev ve sorumluluk anlayışları tamamen ortadan kalkmıştır.
5. Dinliyor Gibi Görünseler Dahi Aslında Dinlemezler
Karşılıksız aşkla seven kişiler hiçbir telkin ve yönlendirmeye açık değillerdir. Büyüklerin öğütlerini ciddiye almazlar. “Kimse beni anlamıyor.” “Ne biliyorlar ki?” “Benim gözümle bakabilselerdi…” “Kıskanıyorlar.” gibi yargılarla kendilerine destek olmak isteyenleri ellerinin tersi ile iterler.
Bazı aşıklar kendilerine yapılan telkinler karşısında çok sert tepkiler vererek en yakınlarını dahi karşılarına alabilmektedir. Hatta bir süre sonra ailesi ile aralarındaki anlaşmazlık karşılıksız aşkın boyutunu çok aşan sınırlara kadar ulaşabilmektedir.
6. Müzik Dinlemek Karşılıksız Aşkla Sevenlerin “ Töre ” Kadar Ciddiye Aldıkları Bir Durumdur
Töreler, nasıl ki kişiyi belli davranış kalıpları biçiminde davranmaya zorluyorsa ve kuşatıcı bir yapısı varsa karşılıksız aşkta da müzik öylesine kuşatıcı ve zorlayıcıdır.
Karşılıksız aşkla seven kişi her tür müziği dinleyemez. Her sanatçı onun derdine tercüman olamaz. Standartlar bellidir: “Dinlenecek müzik yüreğe dokunacak, kişiyi sarsacak, yalnızlığını ve özlemini artıracaktır.”
Karşılıksız aşkta müzik böylesine etkili bir araç olmasına rağmen müzik aleti çalan veya müzik ile geçinen kişilerde karşılıksız aşk tarzında ilişkilerin yaşanmaması da oldukça ilginç bir durumdur.
7. Karşılıksız Aşkla Seven Kişi Yeni Arkadaşlıklara Kapalıdır. Sosyal İletişimi Zayıftır
Gittikçe içe kapanma, eski arkadaşları aramaz olma karşılıksız aşkla seven insanların ortak özelliklerinden biridir. Hatta kendi aile bireyleri ile de eski samimi ilişkileri kalmamaktadır.
Kişi bir müddet sonra kendisi gibi karşılıksız aşkla seven bir “arkadaş” bulur. Bu kişi ile arkadaşlık “dertleşmek” üzerine kurulur ve zamanın büyük bir bölümü onunla geçirilir.
Karşılıksız aşkla seven kişiler, spor yapmaktan kaçınırlar, dernek ve kulüp gibi sosyal mekanlara gitmezler, politika ile ilgilenmezler ve eğitim konusunda kendilerini geliştirmek için herhangi bir çaba içine girmezler.
Bu derecede sosyal yaşamdan kopuk ve üretimden uzak olmalarına rağmen karşılıksız aşkla sevenler başka şahısları asla beğenmezler ve daima anlamsız bir kibir içindedirler.
Karşılıksız Aşk Hakkında Her Şey derken her şeyi yazmış olsak ta onların duygu ve düşüncelerini anlayabilmemiz ve onların düşündükleri gibi asla düşünemeyeceğimiz den dolayı hep yanında olmak ve söylediklerini onaylamak gerekir gerçeği görmesi ve anlaması için ona zaman tanımalısınız ve çok sıkmamak şartıyla sürekli yanında bulunmanızda fayda vardır...
