PSİKOLOJİK GERİLİMİN EN UÇTA YAŞANDIĞI 5 FİLM NEDİR?

Psikolojik gerilim içeren filmleri izlemek bizim küçük korkulu eğlencemiz. Bu filmlerden hem korkuyor hem de deliler gibi merak ediyoruz. Özellikle son zamanlarda oldukça kaliteli ve görsel anlamda zengin içerikler ortaya çıkıyor. Bu tarz içerikler fazlalaştıkça izlediğimiz psikolojik filmlerin gerilimler de artmış oluyor. izlerken beynimizi zorladığımız, nasıl ya, ne oldu şimdi, gibi şaşkınlık cümleleri kurduğumuz filmleri izlemekten nasıl keyif almayalım ki ? sizin için birbirinden gerilimli psikolojik filmleri listeledik. Gelin hep birlikte göz atalım.


Parçalanmış

2016 yapımı olan film Türkiye’de 2017 senesinde vizyona girmiştir. Film James McAvoy’un başarılı performansı sayesinde şahlanmıştır. Evin isimli bir genç çoklu kişilik bozukluğu hastalığına sahiptir. Kevin içerisinde 23 farklı kişilik ile yaşamaktadır. Kevin’ın kişilikleri arasında yer alan en baskın karakter ise suç işlemeye meraklıdır. Kevin bu karakterin etkisinde kalarak 3 genç kızı kaçırır. Ancak diğer karakterler devreye girer. Kevin suç işlemek isteyen karakteri ve ona engel olmak isteyen diğer karakterleri arasında sıkışıp kalır. Kendi içinde büyük bir çatışma yaşayan Kevin bir parçalanma yaşar.



Stanford Hapishane Deneyi

Film 1971 yılında yaşanan gerçek bir olayın uyarlamasıdır. Philip Zimbard ve ekibi bir deney yapmak isterler bunun için Stanford Üniversitesinden 24 öğrenciyi gönüllü olarak deneye kabul ederler. Deneyin amacı bir insana sınırsız güç tanındığı zmaan ne kadar zalim olabileceğini görmektir. Bazı öğrenciler gardiyan bazı öğrenciler ise suçlu olarak iki gruba ayrılırlar. Suçluların sayısı gardiyanlardan daha fazla olarak seçilir. Bu da deneyin amaçlarından bir tanesidir. 1971 yılında gerçekten yapılan bu deney o döneme damga vurmuş ve insan psikolojisinin bilinmeyen bir yanının keşfedilmesine yol açmıştı.



Zindan Adası

Leonardo Di Caprio’nun başrolünde oynadığı film Teddy ve Chuck isimli iki polis memurunun hayatını konu almaktadır. Bir akıl hastası ortadan kaybolur ve Tddy ile Chuck bu akıl hastasını bulmak için görevlendirilir. Bunun üzerine kayıp akıl hastasını bulmak için araştırma yapan iki polis memuru Shutter Adası isimli bölgede bulunan Aschecliffe hastanesine giderek soruşturmalarını burada yürütmek isterler. Ancak daha sonrasında burada bazı esrarengiz olayların döndüğünden şüphelenirler. İki polis memuru hastanede bir isyan ile karşılaşırlar işler gittikçe çığırından çıkmakta ve davanın sonuca bağlanması zorlaşmaktadır. Bütün bunlar yetmezmiş gibi gerçeklik ve rüya arasında bulunan ince çizgiler giderek kaybolmaya başlar.



Zodiak

San Francisco’da bir seri katil ortaya çıkar. Bu seri katil polise mektuplar ve şifreli mesajlar bırakarak onlarla alay etmektedir. Polisler katilin izlerini araştırsa bile hiçbir sonuca varamaz. Dedektifler ve gazete muhabirleri ise bu işte ortaklaşa çalışmaya başlamışlardır. Buldukları delilleri birbirleriyle paylaşıyor ve seri katili bulmaya çalışıyorlardır. Katili yakalamak için çalışmaya başlayan hikayenin 4 ana karakteri hiçbir sonuca varamaz. Daha sonrasında seri katil ortadan kaybolur. Polisler onun bir yerlerde öldüğünü ya da daha büyük bir plan yaptığını düşünmektedirler ancak herkes ilk düşündükleri gibi bir yerlerde ölmüş olmasını dileyerek kendi işlerine geri dönerler. Katil yıllar boyunca ortada gözükmedikten sonra yeniden ortaya çıkar. Bu sefer yalnızca öldürdüğü insanların kabusu olmayı bırakmıştır. Katil tüm şehre kan kusturuyordur.



Siyah Kuğu

Nina tıpkı annesi gibi bir balerindir ve annesinin yetiştirdiği gibi iyi bir balerindir. Nina’nın annesi bale konusunda takıntılı bir kadındır. Nina’yı küçüklüğünden itibaren bale öğrenmesi, ve çok iyi bir balerin olması konusunda takıntılı biri olarak yetiştirmiştir. Annesi ile birlikte yaşayan Nina oldukça yeteneklidir ve baleyi tutku ile yapmaktadır. Kuğu gölü balesini hazırlayan ve sahneye koyan yönetmen Leroy beyaz kuğuyu canlandıran baş balerini değiştirmek ister. Bunun için aklında bulunan ilk isimse Nina’dır. Beyaz kuğu olarak kendisine hayran bırakan Nina bir türlü siyah kuğu olamaz. İçinde bulunana siyah kuğuyu ortaya koyamayan Nina kendisine sinirlenmeye başlar. En büyük rakibi Lily ise siyah kuğu olarak Nina’dan daha iyi dans etmektedir. İki genç balerin birbirleriyle sıkı bir rekabet içerisindedirler. Aralarındaki rekabet zamanla ilginç bir dostluğa dönüşür. İçindeki siyah kuğu’yu ortaya çıkartmak isteyen Nina kendi karanlık yanıyla tanışmaya başlar.